İki kız çocuk babası olan ve haftanın 5 günü 2 işte çalışan İbrahim Çolak, kendi branşında çalışmanın karşılığını alamadığını ve diğer üniversite mezunu arkadaşlarının da kendi mesleklerini yapamadığını söyledi. Üniversite okumanın artık bir anlamı kalmadığını düşünen Çolak; “Çalıştığım pizza lokantasında, yardımcım olan iki arkadaşımdan biri fizik mühendisi, diğeri ise tarih öğretmeni. Fizik mühendisi olan kendi branşına uygun iş bulamıyor, tarih öğretmeni olan ise atanamıyor. Artık bu yüzden üniversitelerin de bir anlamı kalmadığını düşünüyorum”.
1988’de İstanbul’da doğan ve İşletme mezunu olan İbrahim Çolak, kendi mesleğini yapamadığını ve bunun en temel sebebinin ise maddi olarak karşılığını alamadığını ileri sürdü. kendi işini bıraktığını açıkladı. Çolak, sonrasında iki işte birden çalıştığını ve bunun sebeplerini şu cümlelerle anlattı; “Adım İbrahim Çolak. 1988 doğumluyum. Doğma büyüme İstanbulluyum. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İşletme Bölümü Mezunuyum. Bunun haricinde 2 yıllık sigortacılık diplomam var. Üniversiteden mezun olduktan sonra askerliğimi yaptım. Özel bir sigorta firmasının hukuk departmanında 1 sene çalıştım. Ardından 1 sene de başka bir sigorta şirketinde çalıştım. Bu çalıştığım şirketlerde hak ettiğimin karşılığını maddi yönden alamadım. Bu yüzden bu iki şirketi de bırakmak zorunda kaldım. Dünya çapında bir pizza restoran zincirinin internet üzerinden yayınladığı bir iş ilanını buldum. Bir şubesinde mağaza müdürü arıyorlardı. Başvuru yaptım ve orada 12 senedir mağaza müdürü olarak çalışıyorum. Evliyim ve iki kız çocuğu babasıyım. Kızlarımdan biri 4 diğeri ise 9 yaşında. Üsküdar’da kirada oturuyoruz. Yaklaşık 5 senedir 2 iş yapıyorum. Biri dediğim gibi mağaza müdürlüğü diğeri ise bir tatlı lokantasında yevmiye ile garsonluk. İki iş yapmamın nedeni ise, geçimsizlik ve hayat pahalılığı. Evli, iki çocuk babası olduğum ve ailemle kirada oturduğum için, bana bir iş maddi yönden yetmiyor. Kira parası, almış başını gidiyor. En düşük kira 4 bin-5 bin. Bunların haricinde mutfak masrafları, büyük kızımın okul masrafları derken mecburen 5 yıldır iki iş yapmak zorunda kalıyorum. Pizza lokantasında mağaza müdürlüğü yapıyorum. Öğlen 16.00’da işten çıkıyorum ve eve geliyorum. 18.00- 01.00 arası ise tatlı lokantasında garsonluk yapıyorum. Çalıştığım günler boyunca kızlarımla sadece evde bulunduğum 2 saat zaman diliminde vakit geçirebiliyorum. Haftanın 5 günü bu şekilde rutin olarak çalışmak zorunda kalıyorum. Aksi takdirde ailem ile aç kalırız” dedi.
“Hayat standartları iyice düştü”
Üniversite arkadaşlarının çoğunun kendi mesleklerini yapmadığını ve artık üniversite okumanın bir anlamı kalmadığını vurgulayan Çolak; “Üniversite mezunuyum, askerliğimi yaptım, İngilizcem var, bilgisayar programlarına hakimim, muhasebeyi biliyorum, mezun olduğum bölüm dolayısıyla işletmeyi de biliyorum ama insani şartlarda çalışıp insani şartlarda geçinebileceğim şekilde kazanç sağlayabileceğim bir iş henüz bulamadım. Bu acı bir gerçek. Çalıştığım pizza lokantasında yardımcım olan iki arkadaşımdan biri fizik mühendisi, diğeri ise tarih öğretmeni. Fizik mühendisi olan kendi branşına uygun iş bulamıyor, tarih öğretmeni olan ise atanamıyor. Onlar da 8 seneden beri yanımda çalışıyor. Artık bu yüzden üniversitelerin de bir anlamı kalmadığını düşünüyorum. Hayat standartları gittikçe düştü. Benim üniversite arkadaşlarımın çoğu, çeşitli yemek veya giyim markalarının şubelerinde mağaza müdürlüğü yapıyor. Ben şu anda ulaşımda öğrenci indiriminden yararlanmak için açıktan 4 yıllık sağlık yönetimi okuyorum. Dediğim gibi hali hazırda iki diploma sahibiyim ama ne yazık ki durum böyle. Çevremde branşına uygun iş yapan çok az sayıda insan var. Benim öğrenci yıllarımda hedefim, işletme bölümünü bitirip bir şirketin idari işlerinde yönetim kadrosunda çalışmaktı. Hesap, kitap, para işlerine bakayım istiyordum. Çünkü yeteneklerimin bu yönde olduğunu ve yeterli bilgi ve tecrübe sahibi olduğumu düşünüyordum ama maalesef bu böyle olmadı” dedi.
Comments