Denizleri ve okyanusları merak eden, kendisini okumaya adayan ve öğrencilik hayatını dopdolu yaşayan Yiğit Centilmen, kimse için hedeflerinden vazgeçmediğini dile getirdi. Centilmen “Benim için çevremdeki insanların benim hakkımdaki düşüncelerini her zaman göz önünde tutuyorum ama kimsenin söyledikleri için de kendi hedeflerimden ve yapmak istediklerimden vazgeçmiyorum verebileceğim en iyi tavsiyede bu olur” dedi.
Öğrencilik hayatını dopdolu geçiren, hayatını kızına adayan biri Yiğit Centilmen. Hayatını iki şehir arasında gidip gelmekle sürdüren Centilmen, kendisini şu cümleler ile tanıttı; “Ben Yiğit Centilmen, 1990 İstanbul doğumluyum. İstanbul ve İzmir arasında geçen bir çocukluk dönemi geçirdim. İlkokul ve orta okulu İzmir ve İstanbul’da her sene farklı okullarda okuyarak bitirdim daha sonra Ziya Kalkavan Anadolu Denizcilik Meslek Lisesinde okudum uzun bir üniversite hayatım oldu ilk önce Galatasaray üniversitesi daha sonra İzmir ekonomi Üniversitesi ve Kıbrıs Yakındoğu üniversitelerinde okudum en son olarak İstanbul Gedik üniversitesinde Klinik Psikoloji yüksek lisansımı tamamladım. Kendimi tanıtırken profesyonel öğrenci olarak tanıtıyorum ayrıca birkaç tane birbirlerinden alakasız mesleğim olduğunu söyleyebilirim bunlar gemi makine işletme, Radyo ve Televizyon Programcılığı ve Psikoloji. Okul hayatı dışında erken denilebilecek bir yaşta evlendim, boşandım ve şu anda 11 yaşında bir kızım var. Ve hâlâ hayatımı İzmir ve İstanbul arasında git gel yaparak yaşamaya devam ediyorum” sözlerini kullandı.
‘Kendimi çok şanslı görüyorum’
Gemi mühendisliği okuma serüvenini anlatmaya başlayan Centilmen, 10 ayda dünyanın çeşitli yerlerini görmenin kendisi adına çekici geldiğini dile getirdi. Gemi Mühendisliğini okuduğu için kendisini şanslı hisseden Centilmen; “Kendimi bildim bileli denizi merak ediyordum bana çok macera dolu bir iş gibi geliyordu aslında hâlâ öyle düşünüyorum bir bavul eşya alıp bir gemide 10 ay çalışıp dünyanın çeşitli yerlerini görmek ve okyanusta seyahat etmek her zaman bana çekici gelmiştir. Aslında hayatım boyunca sık sık yer değiştiren bir hayat tarzım olduğu için tam bana uygun bir meslek diyebiliriz. Ama okuması her zaman ilgi çekici ve güzel olduğunu söyleyemem bazen insan neden bu bölümü okuyorum diye sorguluyor. Ama yine de bu bölümü okuduğum için kendimi çok şanslı görüyorum çünkü daha sonra yaptığım meslekler ya da hobilerimde her zaman buradan öğrendiğim bilgilerimi kullandığımı söyleyebilirim” cümlelerini kullandı. Mezun olduktan sonra gemicilikle ilgilenmek istese de kızından dolayı gemiciliğe devam edemeyen Yiğit Centilmen “Çok sevdiğim bir iş hatta bir süre şehir hatlarında stajımı tamamladım ama sonra kızım olunca onu bırakıp uzaklara gidemedim bende farklı mesleklere yöneldim” ifadelerine yer verdi.
‘Radyo ve Televizyon bölümünü ilgimi çektiği için okudum’
Habersiz bir şekilde Radyo ve Televizyon bölümünü kazanan ve bu bölümü merak edip okuyan Yiğit Centilmen, sonrasında bu bölümü sevmeye başladı. Centilmen, süreci şu cümlelerle anlattı; “Aslında çok isteyerek yazdığım bir bölüm değildi hatta kuzenim benden habersiz ek yerleştirmede seçmiş. Ben de bir dönem gitmedim o zamanlar başka işlerle uğraşıyordum sonra merak edip okumaya karar verdim. Sonrasında bölgesel, yerel gazetelerde staj yaptım kısa filmlerde çeşitli görevler üstlendim aslında çok eğlenceli yaratıcı bir iş ama uzun süre çalışmayı düşündüğümde, çalışma koşulları ve ücretleri gibi şeyler çok bana uygun olmadığını düşünerek devam etmedim ama şu an bile arkadaşlarımın projeleri olunca elimden gelen yardımı yapıyorum bir şeylerin üretimine katılmak çok eğlenceli” dedi.
‘Uzman klinik psikolog geniş bir alan’
Radyo ve Televizyon bölümünü okuduktan sonra Yiğit Centilmen “Bu biraz zor bir soru birçok nedeni vardı ama en basit ve önemli şekilde ele alırsak ilgimi çektiği için diyebilirim buna. Bunun Uzman Psikologluk kısmı da var tabi. Uzman klinik psikolog olmak biraz zor. Geniş bir alan. Lisans veya lisans üstü eğitimi tamamlayarak bu unvanı edinebiliyorsun ancak bunun içini doldurmak gerçekten emek ve zaman isteyen bir konu. Daha önceden danışmanlığını yaptığım danışanlara baktığımda bazı konularda daha verimli çalışabildiğimi gördüm. O yüzden ilk önce o konulara daha fazla ağırlık vererek eğitimlerini alıp tamamlamayı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘Küçük olsa da hedef konulması gerek’
Hedefleri hakkında konuşan Yiğit Centilmen; “İlk önce demin dediğim gibi eğitimleri tamamlayarak mesleğin hakkını verecek konuma gelmek istiyorum daha sonra iyi bir klinik iş için yeterli bir hedef olarak kabul edebiliriz. Bunların dışında hedeflere ulaşmak aslında baktığımızda mükemmel bir şey ama ben ilk baştaki hedefi tamamen tutturmayı hiçbir zaman amaçlamıyorum bazen yolun yarısında bu benim için yeter deyip başka bir hedef belirleyebiliyorum tabii ki bunun bir sürü nedeni var bazıları yetiştirilme tarzım ile bazıları sosyal çevrem ile ilgili ama hedefleri kovalayıp kendimce yeterli gördüğümde yeni hedef belirlemeyi seviyorum. Bence hedefsiz yaşamak insanı her manada hayatta olumsuz etkiliyor her zaman küçük olsa bile hedef konulması lazım en azından ben böyle düşünüyorum o yüzden iş ve eğitim gibi konuları çıkardığımızda da kendim için küçük hedefler koyuyorum hobi bile olarak devam etse de örnek vermek için söyleyebilirim üç boyutlu tasarımla ilgileniyorum ya da latte art gibi bu tür şeyler var” cümlelerine yer verdi.
‘Kendi hedeflerimden vazgeçmiyorum’
Centilmen konuşmasının son bölümünde şu ifadelere yer verdi; “Bence neyi ne kadar yapabildiğinden daha önemlisi neyi ne kadar yapmak istemen ve bu yolda emek harcamak. Benim için çevremdeki insanların benim hakkımdaki düşüncelerini her zaman göz önünde tutuyorum ama kimsenin söyledikleri için de kendi hedeflerimden ve yapmak istediklerimden vazgeçmiyorum verebileceğim en iyi tavsiyede bu olur” dedi.
Comments