Gebze Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde lisans eğitimini ve ardından yüksek lisansını tamamlayan Simay Aydinç, neden mimarlığı seçtiğini, iş hayatında hangi pozisyonda olduğunu ve gelecekte neler yapmak istediğini açıkladı.
Konuşmasına kendini tanıtarak başlayan Simay Aydinç, eğitim hayatı sürecini ve şu anda yaptığı işi şu ifadelerle anlattı; “Adım Simay Aydinç. 26 yaşındayım. İstanbul Pendik’te yaşıyorum. 2020 yılında Gebze Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesinden mezun oldum. Mezuniyetimin ardından yüksek lisansa başladım. 2023 Mart ayı itibari ile yüksek mimar ünvanı aldım. Yüksek lisansa başladığım dönem prefabrik-hafif çelik yapı tasarım ve üretimi yapan bir firmada teknik ofis uzmanı olarak çalışmaya başladım. Halen aktif olarak çalışmaya devam ediyorum. Firma kalıcı veya geçici konut, şantiye kamp binaları, hangar gibi birçok farklı amaçla kullanılan yapı üretimi yapmaktadır. Ben ise bu yapıların tasarımlarını yapmaktayım” ifadelerine yer verdi.
“Yaratıcı bir çocuk olarak anılmaktaydım”
Konuşmasının devamında mimarlık mesleğini tercih etme nedenlerine değinen Aydinç; “Küçük yaşlardan itibaren öğretmenlerim ve çevrem tarafından yaratıcı bir çocuk olarak anılmaktaydım. Ayrıca el çizimine de oldukça yatkındım. Lise dönemlerimin başında bu özelliklerimle birleştirebileceğim bir meslek arayışına girmiştim. Sonuç beni mimarlığa getirdi. Biraz araştırdıktan sonra ileride zevkle yapmak isteyeceğim bir meslek olduğuna karar verdim. İş kısmı da benzer şekilde gelişen bir süreç oldu. Bölümümü de işimi de kendim seçtim. İş arayış sürecinde bahsetmiş olduğum gibi yüksek lisans çalışma konuma benzer bir dal olması konusunda kriterlerim vardı. Bu yüzden uzun bir iş arayışı döneminden geçtim. Gelecekte ise öncelikli olarak hedefim Türkiye’de veya yurtdışında doktora eğitimime devam etmek, ardından da daha kapsamlı ve büyük projelerde çalışabileceğim fırsatları yakalamak” dedi.
“Beni birçok açıdan değiştiren bir meslek oldu”
Mimarlığın olumlu ve olumsuz yönlerine değinen Aydinç; “Mimarlık, hem okurken hem de çalışırken beni birçok açıdan değiştiren bir meslek oldu. Farklı bakış açıları kazandırma, düşünceleri doğru yönlendirme ve sosyal açıdan insan ilişkileri ve çevre konusunda oldukça katkı sağladı. Mimarlık proje bazlı çalışmaya bağlı bir meslek olduğundan dolayı zaman yönetimi oldukça sıkıntılı bir durum. Proje devam ettiği sürece zaman ve mekan fark etmeden çalışmak zorunda kalınabilmekte. Ama bunun dışında kendi adıma her zaman çalışmaktan ve üretmekten, insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik faaliyette bulunmaktan keyif aldığım bir meslektir” ifadelerini kullandı.
“Kamu yararına çalışmayı umuyorum”
Konuşmasını sonlandırırken geleceğe yönelik planlarından bahseden Aydinç, ilerideki hedeflerinden birinin ise uzak doğu ülkelerinde veya Avrupa’da doktora yapmak olduğunu şu cümlelerle dile getirdi; “Türkiye her ne kadar inşaatın devam edeceğinin ön görüldüğü bir ülke olsa da mimarın insan yararına maddi amaç gözetmeksizin çalışabilmesi oldukça zor. Bu yüzden bir süre sonra yaptıklarımın veya yapacaklarımın yeterli gelmeyeceğini ve farklı bir ülkede bunları gerçekleştirme imkanı yaratmaya çalışacağımı düşünüyorum. Bir süre daha ülkemizde kendimi geliştirmek için neler yapabileceğimi görmek istiyorum. Daha sonra özellikle mimarlığın teknik açıdan geliştiği uzak doğu ülkelerinde veya Avrupa’da doktora yapma veya çalışma fırsatı yakalamayı planlıyorum. Şu an için özel sektörde çalışmanın eksilerinden biri olarak işveren yararına yönelik çalışmaktayım. Gelecekte planladığım biçimde kamu yararına çalışabileceğim bir pozisyonda bulunmayı umuyorum” ifadelerini kullandı.
Comments