Veteriner ve aynı zamanda bir hayvan sever olan Serkan Yormaz, yaptığı mesleğin zorluğundan bahsetti. En büyük zorluğu hasta sahipleri ile yaşadığını dile getiren Yormaz; “Bir hasta sahibinin kedisi veya köpeği hastalandığında veteriner hekime danışmak yerine internetten araştırıp veya çevresindeki evcil hayvan besleyen insanlara danışıp, onların kendi evcil hayvanlarında kullandığı ilaçları, kendi baktığı evcil hayvanına da iyi geleceği düşüncesi ile bilinçsizce kullanıyor.
Çocukluktan beri hayvanlarla iç içe olan Serkan Yormaz, Veterinerlik Fakültesini bitirdikten sonra veteriner hekimliğe başladı. Mesleğin zorluklarını ve inceliklerini paylaşan Yormaz; “Ben Veteriner Hekim Serkan Yormaz. Afyon Kocatepe Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinden mezun oldum. Veteriner olmamdaki sebep, çocukluğumdan beri hayvan sever bir insan olmam. Kendi memleketim Afyon’da inekler, koyunlar, keçiler, kediler ve köpekler ile içli dışlıydım. Bundan dolayı çocukluğumdan gelen bir istek doğrultusunda veteriner olmayı seçtim. Bana göre beşeri hekimlik insan içinse veteriner hekimlik insanlık içindir. Her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de zorluklar var. Hayvanlar ile uğraşmak ayrı bir zorluktur. Tabi hayvanların çıkardığı zorluklar beni veterinerlikten soğutmuyor. Biz veterinerlerin yaşadığı en büyük problemlerin kaynağı, hayvan sahipleri yani insanlar. Evet çok iyi hayvan sahipleri de var. Bazı durumları çok olgunlukla karşılıyorlar, bize güveniyorlar ama bazı insanlar var bizi psikolojik olarak yoruyor. Biz veterinerlerin en büyük problemlerinden birisi, sağlıkta şiddet yasasına kabul edilmememiz. Biz yeri geldiğinde sağlıkçı, yeri geldiğinde normal işletmeci olarak görünüyoruz. Bizim veterinerler olarak en büyük isteğimiz, bizlerin sağlıkçı olarak değerlendirilmesi” dedi.
“Bu durum tedavi seçeneğimizi kısıtlıyor”
Hasta hayvan sahibinin bilinçsizce davranışı ve bunun da hastanın tedavisini kısıtladığını dile getiren Yormaz; “Her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de bazı insanların cehaletinden kaynaklanan problemler yaşıyoruz. Bu da bizim mesleğimize, ‘bilinçsiz ilaç kullanımı ve bilinçsiz müdahaleler’ olarak yansıyor. Bir hasta sahibinin kedisi veya köpeği hastalandığında veteriner hekime danışmak yerine internetten araştırmaya çalışıp veya çevresindeki evcil hayvan besleyen insanlara danışıp, onların kullandığı ilaçları, kendi baktığı evcil hayvanına da iyi geleceği düşüncesi ile bilinçsizce kullanıyor. Bu durum da hem tedavi seçeneğimizi kısıtlayabiliyor hem de hayvan, bünyesinde bulunan hastalığa karşı direnç geliştirmiş oluyor ve uygulanan ilaçlar etki etmemeye başlıyor. İnsanlarda olduğu gibi bilinçsiz antibiyotik kullanımı, hayvanlarda da geçerlidir. Çünkü, bilinçsiz olarak rastgele verilen antibiyotiklere karşı hayvan vücudu direnç geliştirir ve artık mutant bakteriler meydana gelir. Bu mutant bakteriler çevredeki diğer hayvanlara yayılır ve bazen insanlara da geçerek insan sağlığını da tehlikeye sokabilir. Yaşadığımız Koronavirüs Enfeksiyonu, SARS, MERS, Kuş Gribi, Domuz Gribi gibi hastalıklar zoonoz hastalıklardır ve hayvandan insana geçmiştir. Bu konuda da veteriner hekimlerin sorumluluğu ve görevi çok büyüktür. Biraz önce belirttiğim gibi beşeri hekimlik insan içinse veteriner hekimlik insanlık içindir. Veteriner hekimlerin görevlerinden birisi de, hayvandan insana geçebilecek zoonoz hastalıkların önüne geçebilmektir” ifadelerine yer verdi.
Comments